AYRILIK ÖNCESİNDE VEDA
Anacığım !
Öldürdüler evlatlarını senin
Ve sabretmeyi öğrettiler sana.
Anacığım !
Yılları senin yaşamının
benziyor birbirine
mezar taşları gibi,
Ve acı çekmeyi öğrettiler sana
umut bağlayıp göklere.
Fakat senin evlatlarının
daha başka oldu yazgısı
Çatladı sabır taşı
ve çatladı
tohumu acının
ve öfke ağacı fışkırdı ondan.
Ve göklere bağlanan umudun
sonu geldi.
Umut biziz, kendimiz!
Biz ki dünün
Köleleri;
çıplak ırgatlar
kahve plantasyonlarında:
Biz ki aç her zaman,
her zaman susuz,
biz ki aydınlıktan
yoksun;
kör, cahil,
ve bildiğimiz tek okul
efendilerimizin buyruğu...
Korkardık
yürümekten toprak üstünde
allında atalarımızın yattığı;
severdik, seni
hırsızlama
bir başkasının malını çalar gibi;
seni biz, ana diye
çığırmaya korkardık...
Anacığım, yurdum!
Şimdi değiştik artık.
Kendimiz kurtardık
boynumuzu boyunduruktan
Ve dönüşü yok artık bu yolun.
Yaşamdan korkmuyoruz
bu, ölümden de korkmuyoruz demektir
Biziz umudu
Angola’nın
Ve bizim savaşımız
sana mutluluğu getirecektir!
Agostino Neto (1922-1979)
Türkçesi: Ataol Behramoğlu