Öne Çıkan Yayın

Nazım Hikmet / CEVAP

  CEVAP  O duvar o duvarınız,                 vız gelir bize vız! Bizim kuvvetimizdeki hız, ne bir din adamının dumanlı vaadinden, ne de bir...

11 Temmuz 2021 Pazar

Ahmet Güntan / B’ekliyorum gün-be-gün..

B’ekliyorum gün-be-gün..


Bana esintini yolluyorsun ara ara. Hoş, uzaktan hoş geliyor ya sesin soluğun.

Tıpkı balından koparılmış arıyı şekerle kandırmak gibi birşey bu.

Bu..bu yetmez bana; daha çok konuşmak istiyorum oysa seninle. Kendi iklimimden bambaşka iklimlere götürmeni ve de. İçimde güç gösterisi yapan

amansız kasırganın şiddetinden öfke nöbetleri tutar oldum; sıramı salacağım günün nöbeti. Bütün bu olanların öncesinde

sessizlik vardı elbet. Herneyse girmeyelim bunlara. Bana esintini yolluyorsun ya

ara ara;

daha çok konuşmak istiyorum oysa seninle.


“Anlat ki çözülsün dilim

Ben rüzgârım demeliyim

Rüzgârlığı anlat bana

Senin gibi esmeliyim

Gir içime usul usul..

Beni bu dertten kurtar!”


Dengemi bozdu,

ne zehir zemberek bekleyişlere gark etti beni, şu kendini bilmez

saatl.. Her şeye ilaç olacak yerde,

izbelerle birleşip beni hapsetti yalnızlığıma. Çaresizliğimle drama oynayan çocuk

kesildi başıma adeta.

Meğer

“Bizi zamandan başkası öldürmüyor”

imiş.

Ne kadar hazlansam da sana yetişmek için zaman, kendini o kadar ağırdan alıyor.

Formülle de olmuyor anlayacağın, y..ol eşit değil zamanın hızla çarpışmasına. Şimdi

‘deli bir rüzgâr alsa da aklımı başımdan, savrulsam’

diye diye

‘geçmişte kalan hayallerde ağlarım’.

Mağlup olur gibiyim, çok yara aldım;

ellerim titriyor, ışığı yakıp kapatıyor gözlerimden b’iris-i.

“Kim o densiz” diye sormaya çalışıyor ses tellerim.

Kulağıma çalınan da neyin nesi? Ne anlatmaya çalışıyor allahın ‘baş’ belası’m? Altüst oldu görüntüler; yardım et

Poyraz!

Hızırlan, yetiş -nolur! Korkuyorum; tecellimiz yakın.

Nefesini kesme benden, devam et esmeye.. Vakit dolmak üzere; an kaybediyorum.

Kesme sakın yüreğimden

ne-f..


Bir düşün ortasında bir cümle

“İkilem vardı hayatın sınırlarında”

Bu mevsim bu cümleyle kilitli

Durmadan esen deli bir poyraz gibi

ha durdu ha duracak

Bu mevsime adını veren kim

Rüzgâr mı düş mü gerçek mi


Bir kentin bozkırında yaz mevsimi

Tropikal bedeninden fışkıran yanardağlar

hülyalı bir iklim demem o ki

Eklentilerle bütünlenerek darda kaldıkça

Şaşkınlıkla bakıyorum geçen her anıma

Nasıl diyeyim sanki bir boşlukta

Düşler gerçek boyutlarında


Bu cümlenin ardındaki neydi

Şimdi öldü mü poyraz ölmedi mi

Belki vaktinde bitmesidir

Düşleri gerçek kılan

Çünkü yalnız poyraz değil

Bozkıra bağlanıp parçalanan


Ahmet Güntan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder