Öne Çıkan Yayın

Nazım Hikmet / CEVAP

  CEVAP  O duvar o duvarınız,                 vız gelir bize vız! Bizim kuvvetimizdeki hız, ne bir din adamının dumanlı vaadinden, ne de bir...

Ahmet TELLİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ahmet TELLİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Eylül 2020 Çarşamba

EŞİK, Ahmet Telli


EŞİK


O kapıda bir an:

Çayırın kokusu

Çınarın belleği

Durdurdu bizi


Kırlangıcın telaşı

Kelebeğin hüznü

Gölgelendi kapıda

Eşikte kalakaldık


Eşikte kalmak

Yorgunluktur dedik

Kendi kendimizle

Konuşur gibi


Bir fısıltı; kelebek

Kırlangıç, eşik

Yahut yaşlı çınardan:

— Cesareti olmayana

Yol ne lâzım gelir!


Ahmet Telli

-Bakışın Senin-

3 Ağustos 2018 Cuma

KONUĞUM OL ~ Ahmet TELLİ

KONUĞUM OL

Bir akşam konuğum ol
oturup konuşalım biz bize
Anıların çubuğunu yakıp
uzatalım geceyi biraz
Geçmişe bir el sallayıp
yaşanan günleri konuşalım
ve günlerin üstüne çöken
dumanlı, isli havaları
Kendimize daha az zaman
ayırsak da olur geceden
Çünkü boğulabilir insan
yalnız kendini düşünmekten
Kapağı açılmayan kitaplar
unutulmuş aşklar gibidir
Kitaplardan söz edelim
ve onların gizli kalmış
sessiz tadlarından
Sabaha doğru perdeyi
aralayıp ufka bakalım
ve bir çocuk gibi
hayretle seyredelim
güneşin kızıllığını
Konuşulmadan kalan
daha çok şey vardı
diye düşünerek çıkalım
güneşle kucaklaşan balkona
— Üşütmesin sabah serinliği
Bir bardak demli çay
burukluğu gibi kalsın
gecenin ve sabahın tadı
yaşasın anılarımızda
Konuğum ol, oturup
konuşalım bir akşam
ve uzatalım geceyi
sözün çubuğunu yakarak
Ahmet TELLİ

7 Nisan 2018 Cumartesi

GİDERSEN YIKILIR BU KENT - Ahmet TELLİ

GİDERSEN YIKILIR BU KENT

Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki
Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı
Üşür müydük nar çiçekleri ürperirken

Gidersen kim sular fesleğenleri
Kuşlar nereye sığınır akşam olunca

Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu
Sustuğun yerde bir şeyler kırılıyor
Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun
Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına
Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor
Bir de seni ekliyorum susuşlarıma

Selamsız saygısız yürüyelim sokakları
Belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar
Geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar
Adını bilmediğimiz dostlar kalır yalnız
Yüreğimize alırız onları, ısıtırız
Gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam

Gidersen kar yağar avuçlarıma
Bir ceylan sessizliği olur burada aşklar

Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında
Durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler
Ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde
Menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri
Bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak
Yangınları anımsatıyor genç ölülere artık

Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman
Sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere
Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun
İsyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim
Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın
Devriyeler basıyor karartılmış evleri yine

Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür
Bir tufan olurum sustuğun her yerde
 
Ahmet TELLİ

12 Mart 2018 Pazartesi

HAYATIN UÇURUMLARIDIR YALNIZLIKLAR ~ Ahmet TELLİ


HAYATIN UÇURUMLARIDIR YALNIZLIKLAR

Gül yaprağı düşer kimi kez
dal uykularının yüzüne gün ışığı
kuş cıvıltıları sarar bütün dünyayı
ve bir sevinç dolar yüreğine apansız
uzanıp bütün pencereleri aşmak
merhaba demek ister güneşe
- merhaba yaşamak
- merhaba dünya
- merhaba ey sevda

ne ki ömürsüzdür gül sevinci
parçalanmış bir gökyüzüdür yaşamak
donup kalır dudaklarında bir hüzün
ve çiy tanelerine döner türküler
türküler hüzne dönmüşse eğer
geriye ne kalmıştır zaten

paramparçadır yaşamak
paramparçadır dünya
paramparçadır sevdalar

II
Paramparça da olsa sevdalar
yine de kalmış olabilir
küçücük bir mavilik gökyüzüne
bir sevda kırıntısı
avuç içi kadar bir umut

Yuvalarından düşmüş kuş yavrularını
alıp ısıtmak ister yüreğinin yangınında
ve yeniden boyamak
kalımlı bir maviye gökyüzünü
sonra usulca azat etmek
kuş cıvıltılarını

ne zaman ki
sıkar acının zembereğini usul usul
sıkar bir kuyudan su çeker gibi sabırla
Bir yanda köpüklü çağlayanlar gibi öfke
bir yanda boğuntunun yılan ıslıkları
ekler birbirine bin bir parçayı
ve yaratır kendi elleriyle gökyüzünü
- günaydın
- günaydın
- günaydın

Gün aydın olmaz yine de
Gün karadır
karanlıktır
Gün yorgun bir dev gibi
boylu boyunca uzanır içinin sokaklarına
ne pencereden bir ışık sızar
ne çocuk sesleri duyulur
herşey biter bekleyişlerden başka
ve sanki bir adım ötede
evde kalmış kızlar için
idam mangaları kurulur
Çığlıklarsa bir çiğ yuvarlanışıdır
kulaklarının karanlık uçurumlarında
uçurumlardır sevda
uçurumlardır umut
uçurumlardır yaşamak
Ahmet TELLİ 

4 Mart 2018 Pazar

ZAMAN KEKEMEYDİ ~ Ahmet TELLİ

Görsel: by Salvador Dali - Oil

ZAMAN KEKEMEYDİ 
Gün bitti, elindeki güller de soldu
anımsanacak neler kaldı bugünden
paylaşılmış olan nelerdi sımsıcak
belki bir türkü söyleriz geceye karşı
saçlarını tarazlayan bir şafak olur
Zaman kekemeydi ve tarihe sızan
soytarılar gördük gencömrümüzde
ölüm peşimize düşende bir göçebeydik
suretimiz ağardı kurulan darağaçlarına
bütün sığınaklar uçurumlara açılırdı
Rüzgâr suyu soğutsun su terli bedenlerimizi
ve aşkı düşünelim biz, destan yalnızlıkları
konuşursak akşam olur ve yine yağmur yağar
gidersek gülüşler azalır buralarda
kim bulur kayıp adresteki dostları
Bir karanlığa bakıyorum bir de zamana
ay büyüyüp bir gül oluyor ellerinde senin
ve ancak yeni bir yorumu oluyor aşkın
saçlarından sızan bu karanlık yağmur
ayın çağıltısıyla tutuşuyor begonyalar
Saçlarındı diye düşünüyorum ömrümüzü
çözdükçe savrulan rüzgârdı saçların
ve ikide bir aklıma düşüyor aynı soru
-Aşkı bilmiyorsam nasıl değiştiririm
kendimi, seni ve bütün dünyayı
Ahmet TELLİ

21 Ocak 2018 Pazar

SICAK BİR KIŞ ~ Ahmet TELLİ

SICAK BİR KIŞ  
Saçlarını gittikçe kısalttığın günlerde  
Sen söylemiştin bu sözleri unutmadım  
-Her aşk bir ayrılık gizler, ayrılıklarsa  
Bir merhabanın sıcaklığını taşır kendisinde 

Kalıcı olan hiçbir şey yok diyordun  
An’lar var yalnız ömrü karşılayan  
Şimdi sımsıcak bir kar yağıyor yine  
Yüreğimin üstüne yağıyor hiç durmadan 

Ellerin nasıl da üşüyor, bozacının  
Karlı sesi doluyorken odamıza  
Hava gittikçe kirleniyor bu kentte  
Ve aralıksız kar yağıyor kar yağıyor 

Kar ayrılık hüznüdür ve ne çok  
Ayrılıklar yaşandı şu son birkaç yılda  
Yurdundan ayrılanları düşünüyorum ve birisi  
Özledim diyor, ülkemin kar kokusunu da özledim 

Hiçbir an’ını tanımlamaya kalkmadan  
Kısacık ömürler biçiyoruz kendimize  
Sonra yolculuklara çıkıyoruz, bir kentten  
Ötekine giderken özlüyoruz bir başkasını 

Özlediğimiz birileri olmalı diyordun  
Yanındayken bile özlediğimiz birileri  
Öyleyse kalkıp Ati’ye gitmelisin, İstanbul’a  
Belki hâlâ saklıyordur bir gülü kimbilir 

Yaşandı mı o sıcak kış, yaşlandık mı  
Aynalara bakmaya vakit bulamadık  
Dönüp dönüp birbirimize bakmalardan  
Yaşandı mı o sımsıcak kış, ne dersin  
Ahmet TELLİ