BİR GÜN ÖLÜRÜM
Uzak, solgun çocukluğum;
Akşam alacası, kasaba,
Çatılarda kargalar,
Hüzünlü gençliğim;
Sabahçı kahveleri,
Umutsuz aşklar.
Bir anı tüneği şimdi
Yaşadığım geçmiş yıllar.
Uzak, solgun çocukluğum;
Akşam alacası, kasaba,
Çatılarda kargalar,
Hüzünlü gençliğim;
Sabahçı kahveleri,
Umutsuz aşklar.
Bir anı tüneği şimdi
Yaşadığım geçmiş yıllar.
Ben derim ki;
Ömrüm, ömrüm!
Mumlar neden eriyip sönerler de
Tersine doğru yanmazlar
Uzayarak yeniden
Ve insan doğmak ister mi
Bir daha ölmek için?
Ömrüm, ömrüm!
Mumlar neden eriyip sönerler de
Tersine doğru yanmazlar
Uzayarak yeniden
Ve insan doğmak ister mi
Bir daha ölmek için?
Ölümü arayarak geçti
Bunca yılım.
Kötü annem
Beni komşunun oğlu kadar seven,
Yok olan babamdı belki
Ölüm tutkumu pekiştiren.
Bunca yılım.
Kötü annem
Beni komşunun oğlu kadar seven,
Yok olan babamdı belki
Ölüm tutkumu pekiştiren.
Elbet bir gün ölürüm.
Ömrüm, ömrüm
Ve yanan mum,
Kara bir fitil bırakan ardında.
Ne kadar benziyor birbirine.
Ömrüm, ömrüm
Ve yanan mum,
Kara bir fitil bırakan ardında.
Ne kadar benziyor birbirine.
Zifiri karanlık gece.
Mum bitti, yanmadı tersine.
Beyaz mürekkeple yazdım
Bu şiiri karanlığın üstüne.
Mum bitti, yanmadı tersine.
Beyaz mürekkeple yazdım
Bu şiiri karanlığın üstüne.
Ben derim ki;
Geçip gider zaman.
Geri alınmaz bazı şeyler.
Geçip gider zaman.
Geri alınmaz bazı şeyler.
Ömrüm, ömrüm
Ve yanan mum biter.
Ve yanan mum biter.
Soğur cehennem bile!
Metin ALTIOK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder