Öne Çıkan Yayın

Nazım Hikmet / CEVAP

  CEVAP  O duvar o duvarınız,                 vız gelir bize vız! Bizim kuvvetimizdeki hız, ne bir din adamının dumanlı vaadinden, ne de bir...

Koray FEYİZ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Koray FEYİZ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Mart 2018 Cuma

İKİ DENİZ ŞİİRİ ~ Koray FEYİZ

İKİ DENİZ ŞİİRİ
I.
bu sonsuz denizde,
dalga olarak çarptığım her kumsaldan
bir kum tanesi olarak
geri dönmek istedim hep
istedim ki
ben de bir dalgacık oluşturayım
kuytu bir taş gibi
kendi yalınlığında
rahat ve huzurlu,
zaman zaman
kendi asiliğinde yalnız,
herkes için olmaktan
kendini olduğu gibi
ortaya koymaktan gururlu,
önünde durduğum sinema dolup boşalırken,
sokaktan geçenler
bir gölge aradığında
sürekli ve kesintisiz orda.
bu sonsuz denizde,
topal bir mavna gibi yürürken
sekiyor zaman
teknesi yara almış
bir önceki gün fırtınadan,
sağır duvar kör göz
lambanın fitili gibi titriyor yüreğimiz
beton yağmurun tazeliğine,
kent suya özlemini gideriyor,
su çağlamıyor,fışkırmıyor,çiseliyor
bu sonsuz denizde,
sabahtan oturuyorum
danteline anıların,
aşk yitip gidiyor
her çiçek kendi rengiyle yitip gidiyor,
bir kaya gibi çöküyorum
derinlerine devrildiğim
bu çocuğun.
II.
kuşlar birikmiyor yapraklarına
bu ceviz ağacının
gölgesinde serinlerken
bir sis çanı,
küçük dalgaların vurduğu
sahiller için.
bir deniz günün birinde
büyük dalgalar da getirir diye düşünüyorum.
dalga geri döner,
bir diğerini çağırır bu kumsala
her zaman.
sen güneşi alarak
bana karanlığı bırakıp gittiğin için
yalnızlığımın avlusunda
sabahıma biriken
kuşlar yok,
salih bolat'da yok ortalarda
bu son günlerde,
bir sis çanı da yok.
ama sis basıyor içimi,
ve düşünüyorum
çepeçevre sarıldığım için,
dalgalanmayan
bir ölü deniz
ya da çarpacak
bir dip kaya bulamadığım için,
deli deli gidip gelen
bir açık deniz
değilim.
 
Koray FEYİZ

2 Şubat 2018 Cuma

YOL KENARINDA ~ Koray FEYİZ

YOL KENARINDA

süvarinin atı,kuşun kanadı, 
gülün yaprağı ka­dar yakındım sana, 
her gün su verilen bir pencere önü 
menekşesi gibi severdim seni.

her giden peşinde izler bırakır. 
ister kuma, ister suya, 
isterse de bir parça kâğıda yazsın…

izlerini okumak isteyecek biri yoksa eğer; 
rüzgar eser kum dağılır, 
güneş doğar su buharlaşır, 
yan­gın çıkar kâğıt külleşir.

ne paris gibi aşk kokusu var; 
ne moskova gibi fırtına,tipi,kar 
havada gizli,tehlikeli ve çarpıcı bir elektrik. 
çantam harita dolu olmasına rağmen 
yönümü kaybediyorum.

hep kırılmayı beklediğim yol kenarında 
yolu seyrediyorum yine de 
çok şey anlatır gibi yaparak, 
hiçbir şey anlatmadan sanki.

gidemediği için mi kalır insan, 
yoksa kaldığı için mi gidemez?

kırık değilim,umutluyum hatta 
birkaç kez düştükten sonra, 
artık dizlerim alıştı kabuk bağlamaya.

süvarinin atı,kuşun kanadı, 
gülün yaprağı ka­dar yakındım sana, 
her gün su verilen bir pencere önü 
menekşesi gibi severdim seni.
Koray FEYİZ

1 Ocak 2018 Pazartesi

ACI BİR ŞARKI ~ Koray FEYİZ

ACI BİR ŞARKI
                                    -Şair Özlem Sezer için-

Bir yaprağım eski, 
Bu parkta,senin elden ele dolaştırdığın.

Ölü kuşlar mevsimi:Güz! 
                          dallarda kırık aşkları gönlümün.

Bir bankın içine birikmiş duruyor  
                                   kokusu bir karanfilin 
Kokluyorum, 
                       sen kokuyorsun. 
İğne ucu ayrılıklar dışında…Bilmiyorum, 
Eskiden olduğu gibi pek konuşmuyoruz  
                                       karşılaştığımızda, 
İki ayrı yöne giden iki ayrı kuğu gibi. 

Bir gölgesi var ama ağırlığı yok anıların 
                                             yüreğimde. 
Biliyorsun.

Dün bu parkın rüzgar almayan bir yerinde durdum, 
Kuğular kaskatı ağır ve bomboştular. 
Bir alev gibi yaladılar sanki yüzümü,kasıklarımı, 
Ucu kanlı hançerleriyle sırıtan kuğular, 

İçimde yalnızca acı bir şarkı bıraktılar,  
                              senin için yazılmış bir şarkı… 
Koray FEYİZ

24 Ekim 2017 Salı

DÜŞLER - Koray FEYİZ

Fotoğraf
DÜŞLER

üzülme diyorum kuşlar bir gün dönecek
bir gün umutla rüzgarı alıp terkilerine
dönecek kuşlar,sen de bana döneceksin.
bakacaksın pencerende bir ay çöreği
geceden birikmiş avuçlarında kokusu
özlediğin çiçeklerin,sen de bana döneceksin.
bir gün umutla kuşların terkilerinde
gurbetini getirip bırakacaksın öyle
gözlerimin rıhtımına…demirleyecek takalar;
ele avuca sığmayan sözcüklerim,
yelken açan pupa yelken umuda işte
onlar canımı acıtan yalnızlıklarım,
kalbimin yılkıya bıraktığı aşklar.

dün kumrular sokağından geçtim yine
kuşlar yoktu,ben kuşları hiç unutmadım
sen de arada bir anımsasan diyorum iyi olur.
iyi olur,kuşlar gitgide azaldı çünkü.
ağaçlar sağır,dal yaprak kör.
behçet’in kuşlara yazdığı şiirleri bir anımsa,
kuşları çok severdi behçet…unutma.
orhan gürayman’da severdi yaşarken.

belki bir gün behçet de döner bakarsın

gençliğimizin masalı,bir parmak gökyüzü
sızıyor alnından,boş çerçevenin asılı
olduğu eski bir duvarda oldukça kirli.
resim nerde? …bizim koğuşta çektirdiğimiz,
nerde hüzne açılan avlusu kalbimizin?
üzülme kuşlar bir gün dönecek,sen de
bana döneceksin,sırt
çantanda yağmurlar.

sabrın kestiği ırmak patlamaz kardeş,
denize hasret geçen bir ömür…dahası
yaprağı dalına hasret kalmış bir güz
olmaz asla senin hayatın,senin hayatın…

çocukların içtiği bir pınar gibi…
güz’ü severim bilirsin sapsarı
bir pencerede oturup akşamı beklemek,
takaları…onlar yoktular ancak
bir şiir biliyordum adı “takalar” olan.

herkes bir şeyleri bekler
nedense kimi
yitirdiklerini bekler ha babam kimi
deltası olmayı bir ırmağın yaşamınca
düşler yalancıdır oysa düşler…düşler;
kalbimin yılkıya bıraktığı aşklar.
Fotoğraf
Koray FEYİZ