SESSİZLİK SANCISI
Susmak gül açmaz bu yarada
Sıcak bulutlara sevinmez toprak
Açar bağrını gerdek yamurlarına
Döllenir tohum
Kabarır su
Çoğalır ırmak
Güneşle sevişen bu toprak
Sanki hep yas mı doğuracak
Donmuş gözlerde konuşuyor yaşam
Sevmek yük mü oldu yüreklere
Kim getirecek bu geciken sabahı
Bu türküler dolu şafağı kim
Kime sorarım bu giz vakti bunları
Kime anlatırım kime
Kapkara bir ölüm sinsiliği
Kuşatmak isterken bunca güzelliği
Şehvetle yürüyen bir karınca
Yırtmaya yeter mi bu sessizliği
Bütün yüzler bir mezarlık akşamı
Ağaçlar sessiz
Sokaklar sessizlik sancısı
Susmak gül açmaz bu sancıda
Yaşam bazen ağıt
Bazen türküdür derler
Bin soru şimşeği çakarken beynine
Bir ünlem kuşkusu bile
Sakın ha düşmesin yüreğine
Sıcak zamanlara uçan kuşlar
Sessizliğin damarlarını koparıyorlar
Kan bağırıyor kanatlarında
Susmak gül açmıyor bu kanda
Açlık var gülüm açlık var ortada
Adnan YÜCEL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder