Öne Çıkan Yayın

Nazım Hikmet / CEVAP

  CEVAP  O duvar o duvarınız,                 vız gelir bize vız! Bizim kuvvetimizdeki hız, ne bir din adamının dumanlı vaadinden, ne de bir...

17 Eylül 2020 Perşembe

Beni Sevmene Asla İzin Vermeyeceğim, Küçük İskender

 

Beni Sevmene Asla İzin Vermeyeceğim


“beni sevmene asla izin vermeyeceğim”

diye yazmıştın kapımdaki not defterime.

kendi kapımı çalmak zorunda kalmıştım,

içerde olmadığımı bile bile.

sevgilim, sevdanın sevdaya ettiğini etmez et, kemiğe…


gövde’nin tarihi’nde yan yana dururdu yalnızlıklarımız,

plastik ve acımasız, zehirli ve karmaşık.

kısaca, birbirlerine sevgiyi öğretmeye çalışırken,

birbirlerine kan içirdiklerini anlayan iki serseri aşık..


Işıktan ışığa geçen o tenha yolda,

o karanlık nefes alışta ve o darmadağın boğulmada,

seni sevmeme asla izin vermediğin o kör noktada,

o hırçın, o fazla erkek, fazla kadın noktada,

tanımadığım,

tanımaya kalkışmadığım,

izahı zor, kavranması imkansız bir hastalık gibi,

ilerledim gövdenin gövdemi bulandırdığı,

şaha kaldırdığı boşluklarda..


biz birbirimizin çatalı, bıçağı,

biz birbirimizin incecik hırsızı, gönül süsü,

ayrılık, bir yutulmaz lokma gibi kaldı boğazımızda..


dağlar, dersini verir acının kuşkusuz,

aslolan, savruk ruhlara yakışan sahici ölümler bulmakta.

yoksa kimin kimin tabutunu çakacağı mühim değil.

gecenin koynuna ihanet, bir bıçak gibi sokulmakta.

iz sürmedin,

ad sormadın,

dönüp bakmadın ardına..


hatırla sevgilim, mutlaka sen de hatırla.

o kadar çok kovaladık ki hayat içersinde

kendi kendimizi,

mecali kalmadı hayatların başka hayatları yakalamaya.

“beni sevmene asla izin vermeyeceğim”

diye yazmıştın kapımdaki not defterine,


ben de eklemiştim altına :

“aşkı dövmek lazım

kalbe terbiyesizlik ettiğinde”


Küçük İskender

ESTRADIOL 5.8, Birhan Keskin

ESTRADIOL 5.8

Eksildim ben, azaldı içimdeki su
Yeşermiyor cümlem.
Oysa
Ben senin bir kimsenim, sensin esin.
Buna inandım uyudum,
Uyandım bununla durdum.

Narın içinde canım niye kanıyor?

Birhan Keskin

ACIYOR, Turgut UYAR


 ACIYOR 


Mutsuzlukdan söz etmek istiyorum
Dikey ve yatay mutsuzluktan
Mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun
Sevgim acıyor

Biz giz dolu bir şey yaşadık
Onlarda orada yaşadılar
Bir dağın çarpıklığını
bir sevinç sanarak

En başta mutsuzluk elbet
Kasaba meyhanesi gibi 
Kahkahası gün ışığına vurup da
öteden beri yansımayan
Yani birinin solgun bir gülden kaptığı frengi
Öbürünün bir kadından aldığı verem
Bütün işhanlarının tarihçesi
sevgim acıyor

Yazık sevgime diyor birisi 
Güzel gözlü bir çocuğun bile 
O kadar korunmuş bir yazı yoktu
Ne denmelidir bilemiyorum
sevgim acıyor
Gemiler gene gelip gidiyor
Dağlar kararıp aydınlanacaklar
Ve o kadar

Tavrım bir çok şeyi bulup coşmaktır
Sonbahar geldi hüzün
İlkbahar geldi kara hüzün
Ey en akıllı kişisi dünyanın
Bazen yaz ortasında gündüzün
sevgim acıyor
Kimi sevsem
Kim beni sevse 

Eylül toparlandı gitti işte 
Ekim filanda gider bu gidişle 
Tarihe gömülen koca koca atlar
Tarihe gömülür o kadar 

Turgut UYAR

16 Eylül 2020 Çarşamba

YİNE BU BAHSE DAİR: İLİM, Nazım Hikmet Ran


 YİNE BU BAHSE DAİR:

İLİM

Hayat—harekettir!..
Hareket—tezat!..
Cemiyet tabiatın yapışmış gırtlağına
sınıflar, sınıflara çekmiş bıçak!..
İşte bak!..
bu bizim dışımızda dönen
bizim oynadığımız sinema şeridinin
beynimizin perdesinde “ilim” denen
çizgileşmiş resmi var!..
“İlim” kavgadan doğar
kavga içindir “ilim”.

Nazım Hikmet Ran

İLKBAHAR, Ataol Behramoğlu


 İLKBAHAR


Yüzümü bulutlara kaldırıp
Dua eder gibi mırıldanıyorum
Kuşlarla, otlarla yıkanıyorum
Rüzgârla, ilkbaharla

Güneş gözkapaklarımı ısıtıyor
O güvenilmez ilkbahar güneşi
Rüyada mıyım, gerçek mi bu
Hem var gibiyim, hem yok gibi

Bir güney kentinde, bir kıyı kahvesinde
Başakların sonsuz salınışı
Burada, kendimle başbaşa
Ömrümü böylece tamamlayabilirim

Bir kuşu dilinden hiç öpmedim
Belki bir gün öpebilirim
Belki bir gün rüzgâr olurum ben de
Eserim başakların üzerinden
Kalbim bir yaz gününe karışsın isterim
Bir kuş cıvıltısında doğmak için yeniden

Ataol Behramoğlu
-Yeni Aşka Gazel-

TANIMAYACAKSIN, Aziz Nesin


TANIMAYACAKSIN


Olmadığım o zamanlarda

Bir bulut seninle

Gölgesi üstünde hep

O bulut benim

Tanımayacaksın


Bir rüzgâr eteğini savuracak

Saçların darmadağın

Bir elin eteğinde bir elin saçlarında

O rüzgâr benim

Tanımayacaksın


Gecenin bir zamanı yatağında

Bir o yana bir bu yana

Ne uykudasın ne uyanık

O rüya benim

Tanımayacaksın


Yapayalnızken konuşacaksın olmayan biriyle

Anlatacaksın hiç anlatamadılarını

Dinleyecek birisi benim

Tanımayacaksın


Bir sızı duyacaksın olmadık zamanlarda

Sızlayan yerini bilmeden

Anılarda çarpacak yüreğin

O sızı benim

Tanımayacaksın


Aziz Nesin

-Bir Aşk Var Bir de Ölüm (1992)-

EŞİK, Ahmet Telli


EŞİK


O kapıda bir an:

Çayırın kokusu

Çınarın belleği

Durdurdu bizi


Kırlangıcın telaşı

Kelebeğin hüznü

Gölgelendi kapıda

Eşikte kalakaldık


Eşikte kalmak

Yorgunluktur dedik

Kendi kendimizle

Konuşur gibi


Bir fısıltı; kelebek

Kırlangıç, eşik

Yahut yaşlı çınardan:

— Cesareti olmayana

Yol ne lâzım gelir!


Ahmet Telli

-Bakışın Senin-