Öne Çıkan Yayın

Nazım Hikmet / CEVAP

  CEVAP  O duvar o duvarınız,                 vız gelir bize vız! Bizim kuvvetimizdeki hız, ne bir din adamının dumanlı vaadinden, ne de bir...

15 Aralık 2017 Cuma

MAVİ ~ Haydar ERGÜLEN


MAVİ
üstünde yağmurdan başka hiçbir şey yoktu
anlam olmak için yeterince çıplaktın
şiirin nasıl bir şey olması gerektiğini
hatırlatıyordu gözlerin, sana böyle inandım:
ben inanmak için şiir yazıyorum, gözlerin
cihangir'i hatırlatıyordu, hayal içinde fakir
üsküdar'dan o rüyaya baktım: maviydin
bir özletip bir geri çekiyordun denizlerini!
usul usul inandım güzelliğin hatırına yağan
yağmurun üstümüzde hakkı vardır, inandım
uzak bir mavi kızın gözlerindeki bulut
burada içimize yağacaktır, inandım, mavi
bir yağmurluğun da olsa şiirden ıslanırdın!
gövdene de böyle inandım, duruydu, şiirin
nasıl bir şey olması gerektiğini hatırlatıyordu:
öyle çıplaktın ki içinde şiirden başka
hiçbir şey yoktu, gövden neyi hatırlatıyorsa
ona inanıyorum, beni hatırılamasa da, biliyorum
bazı uzaklıkların hiç mektup beklemediğini...

bazı şiirler de bekleyemiyor yağmurun dinmesini!
Haydar ERGÜLEN

HERKES ÖLÜR ÖLÜMÜNÜ ~ Yılmaz ODABAŞI

HERKES ÖLÜR ÖLÜMÜNÜ

“Ölüm gelecek ve senin gözlerinle bakacak.”
~ C. Pavese ~

I
Kanatlanır, kanatılır bütün boşluklar.
Aynalar her gün bir başka yalan söyler
ve kalınır geride çizilmiş hayatlardan,
geride yağmurlardan ve çığlıklardan.

H e r k e s  ç i z e r  b o ş l u ğ u n u…

II
Her aşk başlarken pembe,
ayrılıkta rengi siyah yalnızlığın…

Herkes arar pembesini.
Oysa kendinden ötesi yoktur;
kimse sevmez yalnızlıkta gölgesini…

III
Herkes sever doğumunu;
kim sever ölümünü?

Herkes sever doğrusunu;
kim sever yanlışını?

Herkes susar ayıbını.
H e r k e s  s u s a r  a y ı b ı n ı…

IV
Herkes bilir gitmesini.
Bir zaman öğrenirsin
gideni sırtından öpmesini

H e r k e s  y a ş a r  h a s r e t i n i…

V
Herkes geçer gençliğini
Herkes…Buğusunda anıların
yitirir kekliğini…

VI
Herkes yaşamakla suçlu,
aşkıyla hükümlüdür;
herkes doğarken ölümlüdür…

Herkes ölür ölümünü;
göğe salıp düşlerini,
salıp tenini, nefesini
bırakır ceketini.

H e r k e s  b ı r a k a c a k t ı r  c e k e t i n i…
Yılmaz ODABAŞI

BİR ADIN KALMALI - Ahmet Hamdi TANPINAR


bir adın kalmalı geriye 
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde 
aynaların ardında sır 
yalnızlığın peşinde kuvvet 
evet nihayet 
bir adın kalmalı geriye 
bir de o kahreden gurbet 

sen say ki 
ben hiç ağlamadım 
hiç ateşe tutmadım yüreğimi 
geceleri, koynuma almadım ihaneti 
ve say ki 
bütün şiirler gözlerini 
bütün şarkılar saçlarını söylemedi 
hele nihavent 
hele buselik hiç geçmedi fikrimden 
ve hiç gitmedi 
bir topak kan gibi adın 
içimin nehirlerinden 
evet yangın 
evet salaş yalvarmanın korkusunda talan 
evet kaybetmenin o zehirli buğusu 
evet nisyan 
evet kahrolmuş sayfaların arasında adın 
sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı 
bu sevda biraz nadan 
biraz da hıçkırık tadı 
pencere önü menekşelerinde her akşam 

dağlar sonra oynadı yerinden 
ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca 
sen say ki 
yerin dibine geçti 
geçmeyesi sevdam 
ve ben seni sevdiğim zaman 
bu şehre yağmurlar yağdı 
yani ben seni sevdiğim zaman 
ayrılık kurşun kadar ağır 
gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın 
yine de bir adın kalmalı geriye 
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde 
aynaların ardında sır 
yalnızlığın peşinde kuvvet 
evet nihayet 
bir adın kalmalı geriye 
bir de o kahreden gurbet 
beni affet 

Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç
Ahmet Hamdi TANPINAR

AĞUSTOS ŞİİRİ - Hasan Hüseyin KORKMAZGİL

AĞUSTOS ŞİİRİ

Yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek
Beterin beteri var diyenlere inanmıyorum
Hep böyle havalar besler fırtınaları
Korkarım bu mavi ışık çabuk sönecek
Duymazdım durgun suların bezgin türkülerini
Alışmak ölümün bir başka adıymış bilmezdim
Bir yangın sonu yorgunluğu yakıyor avuçlarımı
Bir rüzgar kulaklarımdan hiç eksilmiyor
Esirgenmiş bir dünyada müthiş yalnızım
Geri dönsen bile ben artık o ben olmayacağım
Yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek

Ben mısralarımı kerpiç gecelerinden çekmişim
Beş numara lamba kaderi var mısralarımda benim
Deli çizgi gözlerimi kör etmiş, kör etmiş, kör etmiş
Göçmüş kıtalar üstünde kuşlar dönüyor garipsi
Çığlık çığlığa kuşlar dönüyor evcil ve tedirgin
Gök mavisi bir türkü dolanmış yüreciğime
Selsele yolculuklar tütüyor gözlerimde, neyleyim
İnsan demişim, kitap yüzlü insanlar demişim gidemiyorum

Kaderim kaderleri demişim güzelim
Sen olmasan ben böyle değildim
Böyle uysal ve kırılmış değildi şiirlerim
Bir yangın sonu yorgunluğu yakıyor avuçlarımı
Yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek

Rüzgar gibi ağustos geçti ellerimizden
Meyvalar bizi bal renkli günahlara çağırıyorlar
Bir yanda yaşanmamış günlerin hırsı
Bir yanda boşa geçen gecelerin acısı
Malum o dramın en güzel perdesindeydik
Ağustos şarap olmuş, kanımıza akmıştı
Göçmüş kıtalar üstünde kuşlar gibiydik
Her gören didik didik bizi denetliyordu
Biz kendi derdimize düşmüştük

Orda da akşamlar olacak güzelim
Kanlı mendil gibi ağustos akşamları
Şu benim çektiklerimi görmeyeceksin
Belki yanında başkaları olacak
Belki düşlerine bile girmeyeceğim
Gün oldu acıların şiirini yaşadım
Gün oldu zehir gibi yokluğunu yaşadım
Bana sen ne diye duyurdun yalnızlığımı
Ne diye gurbet gibi mısralarıma sindin
Dokunsan parmaklarıma tutuşacağım

Yere batan şehrin tek yalnızıyım
Yüzyılın ağrısını anlayarak çekiyorum
Ekmeğime barut sinmiş bulanık özgürlükler
Tepmişim rahatımı, boynu bükük mutluluğumu
Yaşıyorsam erkekçe yaşıyorum

Düşün ki coğrafyanın en güzel yerindeyiz
En güzel günlerinde gençliğimizin
Ölümden ötesini aklım almıyor
Beterin beteri var diyenlere inanmıyorum
İstesek cenneti kurtarabiliriz
Ben bir ışık için tepmişim rahatımı
Bu güleç yüzlülerin, bu acı türkülerini
Bu yoksul yerleri anlayarak seviyorum
Delicesine anlayarak güzelim
Yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek.
Hasan Hüseyin KORKMAZGİL

14 Aralık 2017 Perşembe

SENİ SEVİYORUM - NAZIM HİKMET RAN

SENİ SEVİYORUM

Çömeldim, bakıyorum toprağa.
Otlara bakıyorum, böceklere bakıyorum.
Mavi mavi çiçek açmış dallara bakıyorum,
Sen bahar toprağı gibisin sevgilim
sana bakıyorum
Sırtüstü uzandım görüyorum gökyüzünü,
Ağacın dallarını görüyorum.
Sen, bahar mevsiminde gökyüzü gibisin sevgilim
seni görüyorum

Gece kırda ateş yaktım, ateşe dokunuyorum
Suya dokunuyorum,
Kumaşa dokunuyorum,
Gümüşe dokunuyorum,
Sen yıldızların altında yakılan ateş gibisin sevgilim
sana dokunuyorum

İnsanların içindeyim seviyorum insanları
Hareketi seviyorum
Düşünceyi seviyorum
Kavgamı seviyorum
Sen kavgamın içinde bir insansın sevgilim,
SENİ SEVİYORUM.

NAZIM HİKMET RAN

Grup Yorum 
İnsanların İçindeyim Seviyorum İnsanları
https://youtu.be/_QG00irEejU

RÜYAMIZ - Cahit Sıtkı TARANCI

RÜYAMIZ
Bir havuz kenarında yan yana oturmuşuz; 
Bu su bizim gölgemiz,biziz şeffaf ve temiz. 
Su sesine uyarak bir şarkı tutturmuşuz, 
Açılan güller gibi suda gönüllerimiz. 

Ne vakitten beridir burada oturmuşuz? 
Dünden, hatta bugünden bile yok haberimiz. 
Yaşamanın en güzel noktasında durmuşuz, 
Bir huzur ahengine dalmış gönüllerimiz. 

Uyanabilir miyiz sanki böyle rüyadan? 
Asırlar kadar uzun,müphem ve tatlı bir an, 
Biz o kadar sarhoşuz, o kadar sarhoşuz biz! 

İşte gözlerimizde bu suyun derinliği, 
İçimizdedir işte bu suyun serinliği; 
Biz o kadar, o kadar birbirimiziniz.
Cahit Sıtkı TARANCI

BİR ÇIKMAZ SOKAK - Ümit Yaşar OĞUZCAN


BİR ÇIKMAZ SOKAK

Ne kadar dönüp dolaşsam, yine de 
Hep o çıkmaz sokaktayım çaresiz 
Bir umut kırıntısı gözlerimde 
Yürüyorum durmadan, dalgın, sessiz 

Sokak o sokak, bense ben değilim 
Sanki bin yıllar geçmiş aradan 
Boşlukta bir şeyler arıyor elim 
Belki de mahşere dek bulunmayan 

Yitirdiğim neydi, aradığım ne 
Çöken ne yüreğime kurşun gibi 
Tanrım! ben mi değiştim söylesene 
Yoksa bende zamanlar mı eskidi 

Bir yerlere varmadan, nasıl böyle 
Hiç durmadan akıp gidiyor günler 
Yaşam diye verdiğin bu mu söyle 
O mu sırtıma sapladığın hançer 

Bir çıkmaz sokağın sonunda, işte 
Suskun ve tek başına senin leyim 
Fanilikten ölmezliğe geçişte 
Bilmiyorum, söyle bana, ben neyim 

Sevdimse; verdiğin yürekle sevdim 
Sen açtın bu ufku karşımda sonsuz 
Yürüdüm bir yolun sonuna geldim 
Yıkık, üzgün ve paramparça onsuz 

Ölüm buysa, Tanrım buysa yaşamak 
Sil alnımdan yazdığın bu yazgıyı 
Ya bir yere çıksın artık bu sokak 
Ya da öldür içimdeki Tanrıyı!..
Ümit Yaşar OĞUZCAN