Öne Çıkan Yayın

Nazım Hikmet / CEVAP

  CEVAP  O duvar o duvarınız,                 vız gelir bize vız! Bizim kuvvetimizdeki hız, ne bir din adamının dumanlı vaadinden, ne de bir...

30 Ocak 2018 Salı

ÇÜRÜMENİN KİTABI (UYGARLIK VE HAVAİLİK) Emil Michel CİORAN


ÇÜRÜMENİN KİTABI
(UYGARLIK VE HAVAİLİK)
Küstah ve leziz zihinler eserlerin ve şaheserlerin dokularına ince horgörti
ve hercai alaylardan saçaklar eklemeselerdi, onların aşınmış kütlesine
ve derinliğine nasıl dayanabilirdik? İncelikleriyle toplumun
hem doruklarına hem de kıyısına yerleşen o sevimli varlıklar olmasa,
ataletle görgünün zeki ve beyhude zaaflara gereksiz yere kattığı yasalara,
adetlere, kalpten kopan pasajlara nasıl tahammül ederdik?
Ciddiyeti kötüye kullanmamış, değerlerle oynarruş, bu değerleri
meydana getirmekten ve yok etmekten büyük bir zevk almış uygarlıklara
minnettar olmak gerekir. Yunan ve Fransız uygarlıkları dışında,
şakacı bir zihin açıklığıyla şeylerdeki zarif hiçliğin gösterisini sunan
bir uygarlık biliyor muyuz? Alkibiades'in dönemi ile on sekizinci
yüzyıl Fransası iki teselli kaynağıdır. Halbuki diğer uygarlıklar, hayata
bir yararsızlık lezzeti veren o neşeli icraatın tadını ancak son aşamalarında,
bütün bir inanç ve gelenek sisteminin çöküşünde alabilmişlerdir
bu iki yüzyıl ise, her şeye karşı kaygısız olan ve her şeyi
kabul eden can sıkıntısını en olgun çağlarında, güçlerine ve geleceğe
tam anlamıyla mfilikken yaşamışlardır. Bir yandan hayata lclnet okurken
yine de hayattaki burukluğun hoşluklarını tadan, yaşlı, kör ve ileri
görüşlü Madam du Deffand'dan iyi bir simge var mıdır?
Hiç kimse havailiğe hemen ulaşamaz. O bir ayrıcalık ve bir sanattır;
her tür kesinliğin imkansız olduğunun farkına varan ve kesinliklerden
tiksinen kimselerdeki yüzeysellik arayışıdır; doğal bir şekilde
dipsiz oldukları için hiçbir yere götüremeyecek uçurumlardan uzağa
kaçıştır.
Bununla birlikte, geriye görünümler kalır: Neden bunları bir üslup
düzeyine yükseltmeyelim? Bütün akıllı devirlerin tanımı buradadır.
İfadeyi taşıyan ruhtan ziyade, ifadenin kendisine; sezgiden ziyade teveccühe
itibar edilen noktaya varılır; heyecan bile nazik bir hale gelir. Hiçbir zarafet önyargısı taşımayan, kendi kendine teslim edilmiş
olan varlık bir canavardır; kendi içinde, sadece elikulağında terörün
ve inkarın kol gezdiği karanlık bölgeler bulur. Ölmekte olduğunu bü­
tün canlılığıyla bilmek ve bunu gizleyememek bir barbarlık eylemidir.
Her samimi felsefe, sırlarımızı eleyen ve istenen etkilere dönüş­türme 
işlevi gören uygarlığın ünvanlarını inkfir eder. Böylece havailik,
olduğumuz gibi olma derdine karşı en etkili panzehir haline gelir:
Onun aracılığlyla dünyayı kötüye kullanırız ve derinliklerimizde yatan
yakışıksızlığı gözlerden saklarız. Onun hünerleri olmasa. bir ruh
sahibi olmaktan ötürü nasıl yüzümüz kızarmazdı. Aşırı hassas yalnızlıklarımız,
ötekiler için ne cehennemdir! Ama hep onlar için, bazen de
kendimiz için icat ederiz görünümlerimizi...
Emil Michel CİORAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder