ÇÜRÜMENİN KİTABI
(ANLARIN KIYISINDA)
Şeylerden aldığımız zevki ayakta tutan ve şeylerin hala var olmasını
sağlayan, ağlamanın imkansızlığıdır: Tatlarını tüketmemize ve bunlardan
yüz çevirmemize engel olur. Onca yolun ve kıyının üzerinde,
gözlerimiz kendi içlerinde boğulmayı reddettikleri zaman, kuruluklarıyla,
hayran oldukları nesneyi koruyorlardır. Gözyaşlanmız tabiatı
heba eder, kendinden geçişler de Tanrı'yı. .. Ama sonunda, bizi de heba
ederler. Zira ancak en yüksek arzularımızı serbest mecralarına bı
rakmayı reddederek oluruz: Hayranlığımızın ya da hüznümüzün çemberine
giren şeyler, sadece onları sulu vedalarımızla kurban etmediğimiz
ve kutsamadığımız için orada kalırlar .
... Böylelikle, her geceden sonra, kendimizi yeni bir günün karşı
sında bulduğumuzda, o günü doldurma gerekliliğinin gerçekleştirilemez
oluşu içimizi ürküntüyle doldurur; ve ışık içinde nerede olduğumuzu
şaşırmış bir halde, sanki dünya az önce sarsılmış ve kendi Yıldız'ını
icat etmiş gibi, bir teki bile bizi zamanın dışına çıkarmaya yetecek
olan gözyaşlarından kaçarız.
Emil Michel Cioran
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder