"Annesinin
ölümü kendisi için büyük bir üzüntükaynağı
olmuştu. Küçük Friedemann bu üzüntüyü uzun süre
gönlünde saklayıp korumuştu. Üzüntünün tadını çıkartmış,
büyük bir mutluluk gibi kendini üzüntüye adamış,
bin bir çocukluk anısından yararlanarak bakıp beslemiş
onu, ilk güçlü yaşantısı sayılan bu üzücü olayı sömürüp
durmuştu.
Bizim için 'mutlu' sözcüğüyle nitelenecek
bir akış izlesin,
izlemesin, yaşamın kendisi tek başına güzel değil miydi?
Johannes Friedmann hissediyordu böyle olduğunu ve
hayatı seviyordu. Yaşamın bize sunabileceği en
büyük mutluluğa sırt çevirmiş onun gibi birinin, kendi
erişebileceği küçük mutlulukların zevkini nasıl içten bir özenle çıkarabildiğini kimse bilemezdi. İlkbaharda
kırlara açılıp parklarda dolaşmak, bir çiçeğin burcu
burcu kokusunu solumak, bir kuşun ötüşünü dinlemek,
bütün bunlar, insanın içini şükran duygusuyla dolduracak
şeyler değil miydi?"
Thomas
MANN / SEÇME ÖYKÜLER"Küçük Friedemann"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder